Bağlanma Korkusu

Bağlanma Korkusu

İnsan sosyal bir varlıktır ve varlığını devam ettirebilmek için diğer insanlarla ilişki kurmaya programlıdır. Kimi insanlar ilişkilerinde kendi alanına çok fazla müdahale edileceği ve özgürlüğünün kısıtlanacağı düşüncelerine bağlı olarak kaygı duygusu yaşarlar. Bu kaygı ve korku hali psikoloji bilimi içerisinde “bağlanma korkusu” olarak nitelendirilir.

Bağlanma Korkusunun Kaynağı Nedir?

Bağlanma korkusunun kaynağı kişiden kişiye değişebilir. Fakat genelde kişinin çocukluğunda ebeveynleri veya bakım vereniyle yaşadığı deneyimlere dayanır. Bunun haricinde kişilik gelişimi henüz tamamlanmamış bireylerin ikili ilişkilerde edindiği olumsuz deneyimler zamanla bağlanma korkusunun oluşumuna sebebiyet vermiş olabilir.

Bağlanma Korkusu Neden Oluşur?

Bağlanma korkusuna sahip insanlar genelde bağlılık ve bağımlılık kavramları arasındaki farkın farkında değildirler. Kişi karşısındaki kişinin hayatına, kararlarına müdahale etmeden ve kendinden taviz vermeden ilişki kurabiliyorsa bu bağlılık olarak nitelendirilir. Fakat kişi karşısındaki kişiyle ilişki kurmak için kendinden çokça taviz veriyorsa, varlığını karşısındaki kişinin varlığıyla özdeşleştiriyorsa bu bağımlılık olarak nitelendirilir. Bağlanma korkusu yaşayan bireyler genelde bağlılığın bağımlılık olabileceği korkusuyla romantik ilişki yaşayamazlar ya da romantik ilişkilerini sağlıklı yürütemezler. İlişkilerin zamanla özgürlüklerini kısıtlayacak, içsel yaşantısının dengesini bozacak bir sorun olduğu düşüncesine kapılabilirler. Zamanla bu durum günlük yaşantılarını doğrudan veya dolaylı olarak olumsuz etkileyebilir.

Bağlanma Korkusu Nasıl Aşılır?

Bağlanma korkusu yaşayan insanların sosyal yaşantısına daha iyi uyum sağlayabilmeleri için kendi rızalarına bağlı olarak profesyonel destek almaları gerekebilir. Bir psikolog tarafından bireysel terapiler yapılandırılarak bağlanma korkusu aşılabilir. Bu ilişsel davranışçı terapi, psikanaliz ve başka yöntemler kullanılarak kişinin iç dünyası derinlemesine analiz edilir. Bu analizlerle birlikte bireysel terapi seanslarıyla olumsuz otomatik düşünce sistemi yerine sağlıklı bir düşünce sistemi oluşturulmaya çalışılır. Yeni oluşturulan bu sağlıklı düşünce sistemiyle hem bağlanma korkusu aşılır hem de birey bu konuyla ilgili yaşadığı problemlerle baş etme becerisini kazanmış olur. Bu kazanımlarla sosyal çevresine daha iyi uyum sağlar.

Bağlanma korkusu genellikle çocukluk döneminde yaşanan olumsuz deneyimlerden kaynaklanabilir ve yetişkinlikte ilişkilerde sorunlara yol açabilir. Ancak, terapi, öz farkındalık çalışmaları ve sağlıklı iletişim stratejileri gibi yöntemlerle bağlanma korkusu üzerinde çalışmak mümkündür. Bağlanma korkusuyla veya bağlanma korkusunun doğurduğu başka problemlerle baş etmek için psikolog arayışı içindeyseniz Diyalog35 olarak online terapi veya İzmir Bostanlı psikolog hizmetleri vermekteyiz. Detaylı bilgi almak veya randevu oluşturmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yorum Yap

Mail adresiniz gosterilmeyecektir*

Call Now Button